ta ta ta
büyük kızın küçük sanrıları, sanmaları, sancıları, saklı gizli kirleri,
çokça yenilginin hissedildiği yaraları, sanki dünya yıkılıyor, yangın çıkıyor anasını satayım, her yerde morluklar, şişlikler, toplu boğulmalardan, tecavüzlerden çıkıldı sanki, bok var.
ta
ta
ta
bana hissettirmeyecekmiş meğer, ben anlamayacakmışım eline lüzumsuzca aldığı fırçalarla boyamaya çalıştığı, körleştirmeye, köreltmeye çalıştığı kalbini, duygularını; aptalmışım ya, gitmeyecekmişim, büyülenecek, tenine, bacaklarına, damarlarına ağlayacakmışım günler boyu, o yaseminler, lavantalarla doldurduğu küvetinde intihar düşünceleriyle tatmin olurken, çünkü bok var.
bok var.
bok.
büyük kızın küçük sanrıları, oyuncak acıları, ağrıları, ağlaklıkları, ağları, andıkları.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder