Perşembe, Mayıs 14, 2009

masume de olabilir?


çok geç kalıyoruz, geç kaldık kısa şortlarla çıkılan bütün yolculuklara, yine de olabilir diyecek kadar cömert, geçer diyecek kadar yaşlı, hala ama'larla başlayacak kadar küçük; sürekli hayattan kapabildiğin cevabın ne olduğunu bulacağım diye didinirken geç kaldık bu arada, nedenlerde çok takılarak ve saksılardaki çiçekleri sulamayı unutarak, bekleyerek, bekleyerek bir gün onu da yapacağız diye, ve hep, yine bekleyerek, buruklaşırken giderek bu bekleyiş, beklenen de küçük bir piknik!, iki adet sade kahve, veya iki gece, birlikte; bütün sözlerden uzak yaz tatilini berbat eden mesela, efendim neymiş aynaya bakmamam gerekiyormuş, böyle sevmiyormuş, pek de sıradanmış, parlamıyormuş, bu sözlerden yani, gece maskaranızı akıtan sözler kaldırımlarda, veya yalnız başına öğle yemeği yedirten sözler ahşap bir masada, ve işin garibi ana fikrin her daim başka türlü anlaşılması sonunda.

aklım hülyalarda, siyah bavulların file kutucuklarına saklanan makyaj pamuklarında, sessiz gemilerde, ali macgraw eteklerinde kaldı; vücudum temmuz'da, bekleyişlerde, bazen de iyi geliyor demek ki beklemek, ama heyhat!, hiç masum olamayacağım, muhaceret büroları veya birinci sınıf koltukları, aynı geçişler, değişmeler, gelmeler, gitmeler.


pancar davetlerine açığız.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder