her anım büyük bir patlama olacakmış hissiyle geçiyor, oturduğum iskemleye doğru gürültülü sesiyle bir tren yaklaşacak, ve dizlerime kadar gelmiş genleşmiş raylarıyla içime girecek, bütün organlarımı delik deşik edecek, içimden sararmış zarflarıyla mektuplar dökülecek, o zaman anlayacaklar ki aslında kimse haksız değildi, boş çıkacak bazılarının sayfaları ve bazıları söylenememiş sözlerle dolu, bazılarında ikindi güneşiyle bir bahçenin fotoğrafı, veya boş bir mutfak tezgahının, kimisine aslında boş olmadığını anlatacak o mutfağın, içinde kirli bulaşıklar ve bozulmasın diye buzdolabına konmuş kahve paketiyle, sabahları buz gibi, gece çok sıcak olan bir mutfak, masasında not defterlerinin, tütünlerin ve notaların olduğu; sıkıldım, yapmamaktan, durmaktan, boş duvarlara gözlerimi dikmekten, düşünmekten, her saniyeyi, teker teker, müzikle gidemiyorsun ki, veya kimse gelmiyor, havada, sallanıyorum.
Salı, Şubat 02, 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder