kızım aklını yitirmiş gibi konuşma. peşinde yedi tane mestizo sen hala burnunu çekiyorsun. çiçek topladığını söyleyebilirdin, heriflere buzlu şampanya kadehlerine benziyorsunuz diye laf atarken bir de utanmadan şortunu çekiştiriyorsun. seni her seferinde koruyamam alis. her seferinde koruyamam. anladım. anladığın yok, evin arka bahçesine gel, benim sakinleşmem lazım. sevişelim mi hayır neden önce gidip şu heriflerle konuşmamız gerekecek. kimse artık senin sırıtık bir gringo olarak tamale sattığına inanmıyor, benim de şu masum bahçıvan havalarımdan kıllanıyorlar anlıyor musun. yapma, bir şey yapmıyorum, kavga ediyoruz, etmiyoruz, sevişelim mi, olur, ben tam burada, şu kızıl semizotlarının yanında sevişmek istiyorum, gel hadi
günler küçük iki katlı evin arka bahçesinde oyalanarak, kahvaltıda haşlanmış kırmızı biber yiyerek, kart oynayarak ve güneşi seyrederek geçiyor; rio'da okyanus dalgalı, deniz analarından sığ suları bembeyaz, bacakların yandıkça alışıyor, üzerine merhem niyetine koka yaprakları, evin eski parkelerinin, meşe sandalyelerinin üstünde etekler, gömlekler, rocinha'daki tek fuhuş yapılmayan barın önlüğü ütülenmiyor, tüm saatleri çöpe attık, kirlenilmiyor burada, rüzgar pablo kokuyor, arka bahçede tüm ağaçlar yavaş yavaş büyüyor.
bu işi yavaşlatacağız kızım, dikkat çekiyoruz, paramız azalıyor, taşınmamız gerekecek yoksa.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder