Çarşamba, Nisan 08, 2009

gelen sözlere karşı sıkıcılaştırma çabaları


bu sabah uyandığımda bütün benliğimden nefret eder durumdaydım. köpeğe saydırdım. pis yapraklı ağaçların diplerinde biten bayat sarımsı renkte çiçekleri koklayıp üzerlerine çiş yapmasını tasmasından sertçe çekerek engelledim. cebimdeki ev anahtarı yere düştü, onu yerden almaya çalışırken saçım ağzıma girdi, saçımı ağzımdan çıkarmaya çalışırken çektim, canım acıdı, küfredemeyecek kadar da uykum olduğu için sakin sakin yürümeye devam ettim. hayalet gibi, ama ruhen değil bedenen var olan, ruhun bütün düğmeleri sıkı sıkı kapalı, algılar tamamen silik durumda eve geri döndüm. yüzümü yıkadım, giyinmek için soyundum, vücudumdan tiksindim, anneme günaydın demedim, başım ağrıyordu, ilaç içmedim, küfredecek enerjiyi bulduğum için hızlı adımlarla hoşdere'ye çıktım, nefes nefese kalmadan. ofise geldim, odanın ışıklarını açmadım, sabahın çiğ ışığı arkamdaki pencelerden sırtıma vuruyordu. kahvaltı yapıp sigaramı içtim, A ve B noktalarından bahsetmedim çünkü şükretmeliymişim.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder