Salı, Ocak 13, 2009

istekle alakadar

düşünüldüğünde odadaki kahverengi koltuğa gömülüp elinizde tutamadığınız kurşun kaleminizle sadece başlamak, en başından, yaşanılan ve yaşatılan her şeyi en ince ayrıntısına kadar -ince, incelik çok yer tutacak gibi, yazmak, yazmak, düşünmeden, fazla kıpırdamadan yerinizden ve bacaklarınız uyuşana dek, çünkü bütün pembe ve siyah hatıralar çok kuvvetli, belki üzerinize giydiğiniz bu duruş size artık büyük geldiğinden, belki artık hareket edebilecek bir alan kaldığından kalbinize, ama gene de her dakikayı hatırlayabilecek, her sözü on binlerce saman kağıda yazabilecek kadar uyanıkken, yazmak, sizi ağlatana, güldürene ve tekrar ağlatana kadar, içerde açık bıraktığınız su küvetten taşıp ayaklarınıza kadar gelene ve tüm ev vanilya kokusuyla dolana dek, tüm ihanetler ve hayal parçacıkları, içtiğiniz her yudum ve yediğiniz her lokma, ciğerlerinizdeki nefes kırıntıları ve trombosit azlığı kanınızda, her şey, tüm parçalar, bütün mavi çamlar ve kargalar yerine oturana ve size gülümsemeye başlayana dek yazmak.

bundan sonraki bölüm. eğlence.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder