Perşembe, Mart 17, 2011

iyi

iyilik ne zamandan beri akılsızlıkla, az çalışan kafalar, çok ve manasız gülümseyen suratlarla; ne zaman hiç, hiç günah işlememiş olmakla, hep, hep masum hep tertemiz, mükemmel olmakla, karşındakine boyun eğmekle, sırf o istediği, o dilediği için sınırlandırmakla hareketlerini; sınırlama da değil, sadece o, o istediği için, hiç de kabul etmeyeceğin ilişkilere girmekle bir oldu; ne zamandan beri konuşmak, ağlamak ve nefes nefese kalmak umrunda değil artık kimsenin, ne zamandan beri acı artık o kadar da hayata dair bir duygu değil, artık o kadar da üstünde durulası bir kayıp değil, ne zaman kayboldu güzel desenli, yumuşak yastıklara bakıp gülümsemek, badem ağaçları, cinnah'tan aşağı uzanan yol; ne zaman kayboldu, beni kurtar diyenin samimiyeti; bütün aldatmalar, yalanlar; üstü kapatılan tüm günahlar mı oldu artık yeni iyilik; bunlarla yaşamak, bunlara rağmen kendini temize çıkarabilmek midir iyi olmak, masum olmak, bedenin, sözlerin ve hareketlerinle, her kadını, her erkeği, her şehri ve tüm zihinleri etkileyebilmek, güveninden asla mahrum olmamak mıdır; hep hazır, hep cevaplarla dolu olmak mıdır iyilik, hep temizi savunmak mıdır, hiç de öyle olmadığın halde, masumluğun zerre kadar önemi olmadığı gecelerin içinde, kadınların koynunda, kadınların gözlerinde, kadınların yalan, yalan sözlerinde yine de iyi, iyi, masum ve hep güzel olduğunu düşünmek midir, böyle mi olunuyor tam. tam.

3 yorum: