Salı, Ağustos 30, 2011

d

mutfağın ortasında duran ayaklarının ahşapı sökülmüş masanın sağ kenarına oturduğunda önüne beyaz bir tabak, bir kahvaltı çatalı ve bıçağı kondu. iki elini omuzlarına doğru kaldırarak parmaklarını yarı yarıya kapattı; tezgahta tavayı karıştırmakla meşgul, beyaz gömleğinin kollarını dirseklerine kadar sıvamış adam rica ederim dedi. antrede uzanmış yatan köpeğin patileri taş zeminde küçük böcekler kıpırdıyormuş gibi sesler çıkararak ilerledi; yanındaki sandalyeye çıktı ve gözlerini gözlerine dikti.

Pazartesi, Ağustos 29, 2011

c

büyükçe bir fincana doldurduğu limon suyunu buzdolabından çıkarıp komodinin üzerinde duran suyla dolu bardağın içine iki çorba kaşığı ekledi. içtikten sonra suratı ekşidi, mutfaktan adının seslenildiğini duydu. koridorun ortasında tekrardan durdu, tavandan sarkan gül kurusu lambanın ipi gevşemişti. balkondan içeri giren köpeği antrenin taş zeminine uzandı. burnuna yanık kokusu gelince mutfağa doğru ilerlemeye başladı.

Cuma, Ağustos 26, 2011

b

tavanından tozlu bir avizenin sarktığı oturma odasında yatıyordu, televizyon kumandasını bozmuştu ve balkonda yeni sulanmış sardunyalardan gelen koku koyu renk parkeye uzanmış yatan köpeğini rahatsız ediyordu. köpek sokaktan gelen gülüşme sesleri duyunca balkondaki iskemlenin üzerine atlayıp havlamaya başladı, sardunyalar güneşte parlıyordu, doğruldu.

Perşembe, Ağustos 25, 2011

a

sabah balkonun tam karşısındaki zeytin ağacına tünemiş koca pençeli bir kuzgunun çığlıklarıyla ve mutfaktan gelen sivri biber kokusuyla uyandı, ışık fazla parlak değildi ve oda soğuktu, parmaklarını diş etlerine götürdü, pijamasının üstünü çıkardı ve banyoya gitti, kuzgun gagasıyla yaprakları koparıyordu ve sivri biber pişmeye devam ediyordu, koridorun ortasında durdu.