Pazar, Nisan 07, 2013

31052012


rüyamda ayağa kalkıyorum. yürüyorum, yürümek iyi geliyor. beni ağlatan sözler var ama bu sözler bir süre sonra yok oluyor. aslında, bir adam var. siyahlar giyinmiş. dişleri kıpkırmızı kan içinde, eğri büğrü bir yürüyüş, iğrenç bir sırıtış, her şeyini biliyorum. bu adam çıkageliyor, biz iki kişiyiz, ikimizi sürüklüyor ama istiyoruz da. yürüyoruz şehirlerarası bir yol, ormanlar, tarlalar, boşluk, hava karanlık ve güneşli, bizi iteliyor. uzun çam ağaçlarıyla kapkaranlık bir orman burası. koşuyoruz, eteğim yırtılıyor, gözlerim zaten görmüyor, ışıklar içinde bir ev görünüyor. giriyoruz.

mutfak, kap kacak, tertemiz döşemeler, banyo. lavanta kokuyor, mumlar yanıyor, güneş ışığı, güllerle dolu bir bahçe.

havuzda insanlar var, başlarında boneler, bir sıkıntı var tartışıyorlar, havuzun kenarları yemyeşil yosun tutmuş, civar uçsuz bucaksız tarlalar sapsarı, soğuk bir rüzgar esiyor. birileri öldürülecek, bu planlanıyor. havuza giriyoruz.

ölme fikri bitmiyor, ölmek bir ana ait, fikri bitmiyor.

bir okulda bir müsamere düzenleniyor. domuz kostümlü çocuklarla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder