Salı, Eylül 15, 2009

5. günde itiraflar


dışarı çıkmak için sakinleşmesi gerekiyordu. sakinleşmesi için eteğinin kaldırım taşlarına sürünmesi ve kirlenmesi, ortadan ikiye kesilmiş elmaların kararmasınlar diye içlerine limon sürülmesi ve güneşin hep aynı şekilde hiç ısıtmaması. hep anlaşılması ve anlamazlıktan gelmesi, çam ağaçlarının koyu yeşil yapraklarının çocukluğunu ve kahve fincanlarıyla karınca yakalamaya çalıştığı günleri hatırlatması, her geçen dakikanın kendine adanmış özürlerle!, yeni anlaşılmış inciten laflarla dolu olması. topladığı bütün pembe incilerin, küçük sarı post-itlerin ve vücudunun bütün küçüklüğünün neticesi, sikilen düzinelerce kadından -üstüne üstlük hep, yeniden istemiş kadınlardan, bahsetmekten daha derli toplu olmalıydı, belki saks beşinci cadde'de satılacak küçük fas güllü parfümler kadar!, veya daha fazlası; hem ne üzücü, kimse bunun pek de çirkin bir metro istasyonuna benzediğini veya olgunlaşmamış çekirdeği kırıldığı için mide bulandırıcı bir tat bıraktığını anlayamıyordu ağzında.


ayakkabılarını giymesi, kapıyı kilitlemesi için, belki de geri dönmeyeceğinin hayalinin daha elle tutulabilir olması gerekiyordu, arkasında bıraktığı market alışverişleri fişlerinin -biberli füme peynir yemişlerdi, ucuz şarap içmişlerdi su bardağında, tadı da güzeldi hem; küçük bar sandalyelerinin ve mırıltı halinde kulaklarına yayılan müziğin canını acıtmaması artık ve tanıdık gelmesinden öte yaşanmış geldiğinden bütün sokaklar, başka sokaklarda başka hayatların yapılabiliyor olduğunu bilebilmesi ruhunun ve bünyesinin; sonra kimse ona özünün, oluşunun nedenini sormamalıydı, çünkü o yokuş tırmandıkça bitmiyordu, hep daha da ileriye sürülüyordu sorular, hep daha içinden çıkılmaz bir hale geliyor, fazla biriktirdiğin ve tepesine kadar dolmuş bir kumbaranın sıkışan madeni paralar yüzünden açılmaması gibi bir his yaratıyordu, patlamak da olmuyordu, tüm parçaların ve durumların bir sınıfı belirlemesi gerekiyodu, patlarsan küçük, susarsan büyük, belki de tam tersi, siyah veya beyaz, bırakmak veya kalmak!, ne de olsa artık hayaletler de gelmiyordu yardımcı olacak.


kapıdan dışarı adım atmak, ruhunu deterjanlı bezlerle temizlemek, veya en basitinden duyulmak için, 'evet. aslında böyle olmalıydı, demesi için gözleri ilk defa bir gökdelen görmüşçesine acı ve şaşkınlık içinde birinin; belki de oya'nın artık, dünyadaki bütün kötü niyetli kadınlar ve zavallı erkekler adına, ve onlara ithafen, belki de artık bırakması gerekiyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder