Cuma, Eylül 02, 2011

e

sivri biberleri elindeki bıçakla küçük parçacıklar halinde doğramaya girişti, karşısındaki duvarda asılı dede yadigari büyük saat 3:02'de durmuştu. camekanın içindeki kurma anahtarının kayıp olduğunu hatırladı, biraz yumurta akıyla karışmış sivri biberleri çiğnerken eski bir duvar saatinin anahtarını kimin satabileceğini düşündü, çiğnemesi 70 saniyeyi geçmişti. yanındaki sandalyede oturan köpek ön patilerini başının altına doğru çekerek kıvrıldı, adam saçlarını kaşıdı ve esnedi. adama baktı, çatalı tutarken bilek kemikleri hareket ediyordu, elini yakın zamanda herhangi bir yıkıntı altında kalmış ve susuzluktan ölmüş arkadaş haberi gelmiş gibi ağzına götürdü, gözlerini kapattı.

3 yorum:

  1. Yanık kokusu pişmekte olan sivri biberlerden mi geliyordu? Pişen (yanan) sivri biberleri mi ince ince doğruyordu. Mutfakta kendisine hizmet eden, beyaz gömleğini dirseklerine kadar kıvırmış adam, pişirdiği biberleri neden (pişirmeden önce) doğramamıştı? Masada otururken çatal, bıçak servisi yapıldıktan sonra mı, pişen biberleri doğrayıp pişirecekti?

    YanıtlaSil
  2. daha kucuk parcalar halinde. fazla dusunuyorsun, bir bardak sicak sut ic.

    YanıtlaSil
  3. Üzerinde üşünülecek öykü olması sizce de iyi değil mi? Öyküyü anlamaya çalışıyorum ve öğrenmek istediklerime cevap verecek yegane kişi sizsiniz. Yanıt alamadığım sürece, içtiğim süt gerçek anlamda sıcak süt olamayacak.

    YanıtlaSil