Cuma, Aralık 28, 2012

25052012

dönüp duruyordu odanın içinde. kapana kısılmışlık hissi yoğun ve bir o kadar da yorgundu yoğunluğundan. çifter çifter yaşamak zor olduğu gibi dünyayla bağlarını da çoklaştırıyordu. her insan bir bütünlüktü, ve bir hiçlik, aynı zamanda. bir yüz görüyordu yanından geçen, çevresini saranlarda, bir kalp, ve herkeste kendilerini ifade edebilecek denli bir akıl. pek kıyaslayamıyordu. güzel nedir, hangisi daha güzeldir, insan neden sevilir, neden bir insan diğerine tercih edilir, bilemiyordu. varlık, sadece, işgal ettiği yerle insan varlığı, oydu; ötesine konulan sıfatlar çift sürdürdüğü yaşamını idame ettirmesini zorlayacak kadar harap etmişti sinirlerini. çünkü bilemiyordu. yeryüzünü yeryüzü ve insanı insan yapan tüm etkenler onu daha da yabanileştiriyordu, yabanileştikçe ifade yeteneğinden uzaklaşıyor, büyük bir hışımla ağzından hırıltılar çıkarıyordu. konuşuyor gibi yapıyor, konuşamıyordu. ayakta durgun, rüzgarla hafif hafif sallanan varlığıyla üşüyordu, sıfatsız, isimsiz, sessizdi. gözleri korkuyla doluyordu çokca vakitler, çünkü kimin dolmuyor diye düşünüyordu. bir suskun olarak, yokluğun içinde, düşüncelerinin çokluğu ve düşüncelerini barındıran benliğinin tüm manasızlığıyla ikiziydi kendinin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder