Pazar, Aralık 30, 2012

26052012

bir yılan büyüyor içimde. 
kıvrılarak ışığı arıyor, pankreasımın yanından, ciğerlerimin arasından yukarı çıkmaya çalışıyor; yakıyor.
onu içimde tutmaya çalışmakta zorlanıyorum.
onu içimde tutmalıyım ki kötülükle gelen aklım, barışa olan engin özlemim,insanlığa ve insan olmakla gelen tüm öğelere duyduğum ağır tiksinti uçup gitmesin damarlarımdan
bu yılanın içimi gün geçtikçe zehirlemesine, içimi kurutup beni yapayalnız, yanlış ve ağlak yapmasına, beni küçültmesine, beni dünyanın en güzel çirkini yapmasına izin vermeme sebep, 
onun içimdeki varlığının, aklım, dengem ve kadınlığımın yegane temeli olması, beni küçüklükten, düzlük ve renksizlikten koruması, nefes alıp verdikçe içimi, kalbimi yakmasına rağmen, 
bunu, 
en azından idame ettirmemi sağlaması.
yılanım parlak, kaygan ve sert, 
yılanımın bedenimden kurtulup beni yalnız bırakmaya olan isteği ve inancı öyle güçlü, öyle büyük ki savaşı içimde, benimle ben olmak bu yüzden, 
tam olmak, sağlam durmak; işkence varlığıma. 
bitmeyen, bitmeyecek olan, bitmesine izin vermeyeceğim, çok coşkulu ve çok sessiz, 
kansız ama 
kemiklerimi paramparça eden bir işkence.
bu işkenceyle yaşadığım aşk
tüm varlığımın üstünde. 

2 yorum: